1. Genetik Yatkınlık: Bazı bireylerin astım gelişimine genetik yatkınlığı vardır. Bu, ebeveynlerinden bu durumu geliştirme olasılığını artıran bazı genleri miras alabilecekleri anlamına gelir. Ancak genetik yatkınlığa sahip olmak kişinin astım geliştireceğini garanti etmez çünkü başka faktörlerin de mevcut olması gerekir.
2. Alerjik Yanıt: Astımlı birçok kişinin polen, toz akarları, evcil hayvan tüyleri, küf sporları veya bazı gıdalar gibi maddelere karşı alerjik reaksiyonları vardır. Alerjik bir kişi bu tetikleyicilerle temas ettiğinde bağışıklık sistemi, histamin gibi iltihaplı kimyasalları solunum yollarına salarak aşırı tepki verir. Bu kimyasallar solunum yollarının iltihaplanmasına, şişmesine ve daralmasına neden olarak öksürük, hırıltı, nefes darlığı ve göğüste sıkışma gibi astım semptomlarına yol açar.
3. Çevresel Faktörler: Bazı çevresel faktörler, özellikle genetik yatkınlığı olan kişilerde astım gelişme riskini artırabilir. Bunlar arasında sigara dumanına maruz kalma, hava kirliliği, işyerindeki kimyasallar ve diğer solunum yolu tahriş edici maddeler yer alır.
4. Viral Enfeksiyonlar: Özellikle erken çocukluk döneminde solunum yolu viral enfeksiyonları, astım gelişme riskinin artmasıyla ilişkilendirilmiştir. Soğuk algınlığı ve solunum sinsityal virüsü (RSV) gibi enfeksiyonlar, solunum yollarında iltihaba neden olabilir, bu da duyarlılığın artmasına ve ardından astım gelişmesine yol açabilir.
5. Diğer Faktörler: Stres, hormonal değişiklikler, bazı ilaçlar (örneğin, aspirin ve steroidal olmayan antiinflamatuar ilaçlar) ve obezite gibi belirli faktörler de astımın gelişmesi veya kötüleşmesi riskinin artmasıyla ilişkilendirilmiştir.
Astımın karmaşık bir durum olduğunu ve astımın gelişmesine yol açan faktörlerin tam kombinasyonunun tam olarak anlaşılmadığını belirtmek önemlidir. Genetik ve çevresel faktörlerin birleşiminden kaynaklanabilir ve spesifik tetikleyiciler kişiden kişiye değişebilir.