Akciğerlerdeki kan damarları iki ana tipte düzenlenmiştir:
* Akciğer arterleri oksijeni alınmış kanı kalpten akciğerlere taşır.
* Akciğer damarları oksijenli kanı akciğerlerden kalbe geri taşır.
Pulmoner arterler, oksijeni düşük ve karbondioksiti yüksek olan kanın taşınmasından sorumludur. Bu kan, kalbin sağ ventrikülünden, onu akciğerlere taşıyan pulmoner arterlere pompalanır. Akciğerlerde kan, kırmızı kan hücreleri tarafından alınan havadaki oksijene maruz kalır. Aynı zamanda kanda taşınan karbondioksit de kırmızı kan hücrelerinden havaya yayılır.
Oksijenli kan daha sonra akciğer toplardamarları aracılığıyla kalbe geri taşınır. Bu damarlar kalbin sol kulakçığına boşalır ve kalp daha sonra kanı vücudun geri kalanına pompalar.
Akciğerler çok geniş bir yüzey alanına sahip oldukları için büyük miktarda kan akışını idare edebilirler. Akciğerlerin iç yüzeyi alveol adı verilen milyonlarca küçük hava kesecikleriyle kaplıdır. Bu alveoller gaz değişiminin gerçekleştiği yerdir. Alveollerin geniş yüzey alanı, verimli gaz değişimi için gerekli olan büyük miktarda kanın havayla temas etmesine izin verir.
Akciğerlerdeki geniş kan damarı ağı yaşamın sürdürülmesi için gereklidir. Bu kan damarları, akciğerlere gaz değişimi için ihtiyaç duydukları kanı sağlayarak vücudun ihtiyaç duyduğu oksijeni almasını ve ürettiği karbondioksitin dışarı atılmasını sağlar.