Bulaşma oranlarının yüksek olduğu bölgelerde, virüsün yayılmasını önlemeye yardımcı olmak için maske zorunluluğu, sosyal mesafe ve sınıf mevcutlarının azaltılması gibi kısıtlamaların uygulanması gerekli olabilir. Bulaşma oranlarının düşük olduğu bölgelerde, aşılanmamış öğrenci ve personelin ders dışı faaliyetlere katılmasına izin vermek gibi bazı kısıtlamaların gevşetilmesi mümkün olabilir.
Bazı okullar ayrıca hava temizleyicileri kurmak veya öğrenciler ve personel için COVID-19 testi sağlamak gibi ek hafifletme stratejileri uygulamayı da tercih edebilir. Bu stratejiler, yüksek iletim oranlarına sahip bölgelerde bile bulaşma riskinin azaltılmasına yardımcı olabilir.
Sonuçta, okulların COVID-19 kısıtlamaları olmadan yeniden açılıp açılmayacağına ilişkin karar, yerel eğitim yetkilileri tarafından halk sağlığı uzmanlarına danışılarak verilmesi gereken karmaşık bir karardır.
Bu kararı verirken dikkate alınması gereken faktörlerden bazıları şunlardır:
* Virüsün toplumdaki mevcut bulaşma hızı.
* Öğrenci ve personelin aşı durumu.
* Okulların etkili azaltım stratejilerini uygulama becerisi.
* Okulların kapanmasının öğrencilerin akademik gelişimi ve ruh sağlığı üzerindeki etkisi.
* Ebeveynlerin ve topluluk üyelerinin kaygıları.
Yerel eğitim yetkilileri, tüm bu faktörleri dikkatlice değerlendirerek, okulların COVID-19 kısıtlamaları olmadan güvenli ve etkili bir şekilde nasıl yeniden açılacağı konusunda bilinçli kararlar alabilir.