1. İklim değişikliği:Sera gazı emisyonları nedeniyle küresel sıcaklıkların artması, buzulların erimesi, aşırı hava olayları, yükselen deniz seviyeleri ve tarım sistemlerinde aksamalar dahil olmak üzere çeşitli çevresel ve insani krizlere yol açmaktadır.
2. Yoksulluk:Yoksulluk dünyanın birçok yerinde kalıcı bir sorun olmayı sürdürüyor; milyarlarca insanı etkiliyor ve sağlık, eğitim ve doğru beslenme gibi temel kaynaklara erişimde eşitsizliklere yol açıyor.
3. Eşitsizlik:Ülkeler içinde ve ülkeler arasında ekonomik eşitsizlik mevcut olup bu durum zenginlik, fırsatlar ve kaynaklara erişimde eşitsizliklere yol açmaktadır. Bu eşitsizlik toplumsal huzursuzluğa katkıda bulunabilir ve kapsayıcı kalkınmayı engelleyebilir.
4. Çatışma ve şiddet:Devam eden çatışmalar, savaşlar ve şiddet eylemleri, dünya çapında insanların acı çekmesine, yerinden edilmesine ve toplulukların parçalanmasına neden olmaya devam ediyor.
5. Halk Sağlığı Kaygıları:COVID-19 salgını, halk sağlığının önemini ve bulaşıcı hastalıklar ile sağlıkla ilgili acil durumları ele almak için küresel işbirliği ihtiyacını vurguladı.
6. Eğitime Erişim:İlerlemeye rağmen birçok topluluk hâlâ kaliteli eğitime yeterli erişimden yoksundur, bu da fırsatları sınırlandırmakta ve yoksulluğu arttırmaktadır.
7. Çevresel bozulma:Kirlilik, ormansızlaşma ve ekosistemlerin bozulması biyolojik çeşitliliği, su kaynaklarını ve gezegenin ekosistemlerinin istikrarını tehdit etmektedir.
8. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği:Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik ayrımcılık ve eşitsizlik çeşitli biçimlerde devam etmekte ve eğitim, istihdam ve karar alma gibi alanları etkilemektedir.
9. Gıda güvenliği:Milyonlarca insan açlık ve yetersiz beslenmeyle karşı karşıya olduğundan, yeterli gıda üretimi ve dağıtımını sağlamak hâlâ zorlu bir görev olmaya devam ediyor.
10.Siyasi İstikrarsızlık:Siyasi istikrarsızlık, yolsuzluk ve zayıf yönetişim, kalkınmayı ve sosyal ilerlemeyi engelleyerek bu listedeki diğer zorluklara katkıda bulunabilir.
Bu konuların birbiriyle bağlantılı olduğunu ve bunların ele alınmasının yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde işbirliği, iş birliği ve etkili politikalar gerektirdiğini unutmamak önemlidir.