1. Ağız Hijyeni Uygulamaları :Doğru fırçalama, diş ipi kullanımı ve düzenli diş kontrolleri, altın kaplamaların ömrüne önemli ölçüde katkıda bulunabilir. İyi ağız hijyeni sağlamak, kaplamanın bütünlüğünü tehlikeye atabilecek diş eti hastalıklarını ve diş çürümelerini önlemeye yardımcı olur.
2. Yerleştirme ve Sığdırma :Diş hekiminin becerisi ve kaplamanın doğru yerleştirilmesi çok önemli bir rol oynar. İyi oturan bir taç, tacın ömrünü kısaltabilecek ufalanma, çatlama veya yerinden çıkma gibi komplikasyon riskini azaltır.
3. Isırma Kuvvetleri ve Alışkanlıkları :Çiğneme ve diğer aktiviteler sırasında taç kısmına uygulanan kuvvet miktarı, dayanıklılığını etkileyebilir. Bruksizm (diş gıcırdatma) ve sert nesnelerin ısırılması, diş kaplamasına ekstra baskı uygulayabilir ve ömrünü kısaltabilir.
4. Alttaki Diş Yapısı :Alttaki dişin durumu ve kaplamaya hazırlandıktan sonra kalan sağlıklı diş yapısının miktarı kaplamanın ömrünü etkileyebilir.
5. Genel Diş Sağlığı :Düzenli diş muayeneleri, diş eti hastalıklarının ele alınması ve diğer diş sorunlarının yönetilmesi de dahil olmak üzere genel ağız sağlığı, diş kaplamalarının ömrünü olumlu yönde etkileyebilir.
Ortalama olarak, altın kaplamalar 5 ila 30 yıl arasında, hatta uygun bakımla daha uzun süre dayanabilir. Ancak hiçbir diş restorasyonunun tamamen kalıcı olmadığını ve bir noktada değiştirilmesi veya onarılması gerekebileceğini unutmamak önemlidir. Rutin kontroller için diş hekimine yapılan düzenli ziyaretler, kaplamanın durumunun izlenmesine ve olası sorunların erkenden tespit edilmesine yardımcı olabilir ve potansiyel olarak ömrünü uzatabilir.