Yıllar içinde LASIK (Lazer Destekli In Situ Keratomileusis), PRK (Fotorefraktif Keratektomi), LASEK (Lazer Destekli Alt Epitelyal Keratektomi) ve SMILE (Küçük İnsizyon Lentikül Ekstraksiyonu) gibi teknikler dahil olmak üzere çeşitli lazer göz tedavisi yöntemleri ortaya çıkmıştır. Her teknik, görme hatalarını düzeltmek için korneanın (gözün şeffaf dış tabakası) yeniden şekillendirilmesini içerir.
Kapsamlı klinik çalışmalar ve araştırmalar, lazer göz tedavilerinde sürekli olarak yüksek başarı oranları ve hasta memnuniyetini göstermiştir. Prosedürler mükemmel bir hassasiyete sahiptir ve çoğu hastanın görmesinde önemli iyileşmelere yol açmaktadır. Vakaların büyük çoğunluğunda, insanlar normal aralıkta veya daha iyi olan düzeltilmiş görüşe ulaşırlar.
Lazer göz tedavilerinin başarısı, bireyin genel göz sağlığı, gereken görme düzeltmesinin ciddiyeti ve işlemi gerçekleştiren cerrahın uzmanlığı gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. Bireysel durumunuzu değerlendirebilecek ve ihtiyaçlarınıza en uygun lazer göz tedavisini belirleyebilecek deneyimli bir göz doktoruna danışmanız çok önemlidir.
Sonuçlar genel olarak başarılı olsa da, lazer göz tedavilerinin isteğe bağlı prosedürler olduğunu ve herhangi bir cerrahi müdahale gibi küçük bir komplikasyon veya yan etki riski taşıdığını anlamak önemlidir. Bunlar arasında kuru gözler, geçici görsel bozulmalar veya ek prosedürler gerektiren yetersiz düzeltme/aşırı düzeltme yer alabilir.
Genel olarak, lazer göz tedavileri yüksek bir başarı oranına sahiptir ve görme düzeltmesinde devrim yaratarak gözlük veya kontakt lenslerden kurtulmak isteyen birçok kişiye uzun süreli bir çözüm sunmaktadır. Ancak, gerçekçi beklentilere sahip olmanız ve prosedüre başvurma konusunda nihai bir karar vermeden önce göz doktorunuzla yararları ve potansiyel riskleri tartmanız çok önemlidir.