- Empatinin önemi: Bir doktor olarak Bay McKee yalnızca hastaların tıbbi teşhis ve tedavisine odaklandı. Ancak bir hasta olarak sağlık hizmetlerinde empatinin ne kadar önemli olduğunu ilk elden deneyimledi. Hasta olmanın önemli duygusal etkisini ve sağlık profesyonellerinin hastalara şefkat ve anlayışla yaklaşmasının yarattığı derin farkı fark etti.
- Daha iyi iletişime duyulan ihtiyaç: Bir doktor olarak Bay McKee, hastalarının tıbbi terimleri ve prosedürleri kolaylıkla anladığını varsayıyordu. Ancak kendisi de hasta olduğunda, tıbbi geçmişi olmayan kişilerin tıbbi jargonu anlamasının ne kadar zor olabileceğini fark etti. Hastaların durumlarını, tedavi planlarını ve potansiyel risklerini tam olarak anlamalarını sağlamak için etkili iletişimin hayati önem taşıdığını öğrendi.
- Disiplinlerarası işbirliğinin değeri: Bay McKee, doktor olduğu dönemde öncelikle bağımsız olarak çalıştı ve gerektiğinde diğer uzmanların danışmanlığına güvendi. Ancak bir hasta olarak disiplinler arası işbirliğinin gerçek faydalarını deneyimledi. Farklı uzmanlık alanlarından sağlık çalışanlarının hastalar için kapsamlı ve koordineli bakım planları geliştirmek üzere birlikte çalışmasının ne kadar değerli olduğunu fark etti.
- Bütünsel bakımın önemi: Bir doktor olarak Bay McKee öncelikle hastalarının durumlarının tıbbi yönlerini tedavi etmeye odaklandı. Ancak bir hasta olarak kişiyi duygusal, psikososyal ve manevi ihtiyaçları da dahil olmak üzere bütünüyle dikkate almanın önemini fark etti. Bu faktörlerin genel refah ve iyileşmede hayati bir rol oynadığını öğrendi.
- Hasta savunuculuğunun gücü: Bay McKee bir hasta olarak hasta savunuculuğunun etkisini deneyimledi ve hastaların haklarını, güvenliğini ve refahını savunan bireylerin değerinin farkına vardı. Hasta savunucularının, hastaların sesinin duyulmasını ve ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamada çok önemli bir rol oynadığını anladı.