1. Akciğerler tamamen gelişmiştir. Bebek tam vadeye ulaştığında akciğerleri tamamen gelişmiştir ve bağımsız olarak çalışabilme kapasitesine sahiptir. Bu, solunum desteğine ihtiyaç duymadan kendi başlarına nefes alabilecekleri anlamına gelir. Erken doğan bebeklerde sıklıkla az gelişmiş akciğerler bulunur ve bu da solunum sıkıntısı sendromuna (RDS) yol açabilir. RDS, ventilatör gerektirebilen ve yaşamı tehdit edebilen ciddi bir durumdur.
2. Beyin daha gelişmiştir. Zamanında doğmuş bir bebeğin beyni, prematüre bir bebeğe göre daha gelişmiştir. Bu, vücut ısısını, kalp atış hızını ve nefes almayı daha iyi düzenleyebilecekleri anlamına gelir. Ayrıca biberonla veya memeyi besleyebilme ve emebilme olasılıkları daha yüksektir.
3. Bağışıklık sistemi daha olgundur. Zamanında doğmuş bir bebeğin bağışıklık sistemi, prematüre bir bebeğe göre daha olgundur. Bu, enfeksiyonlarla daha iyi mücadele edebilecekleri anlamına gelir. Prematüre bebeklerin hastalanma olasılığı daha yüksektir ve enfeksiyonlar nedeniyle hastanede tedavi gerektirebilir.
4. Organlar tamamen gelişmiştir. Miadını dolduran bir bebeğin tüm organları tam olarak gelişmiştir ve düzgün çalışmaktadır. Bu onların yemek yiyebildikleri, yiyecekleri sindirebildikleri ve atıkları ortadan kaldırabildikleri anlamına gelir. Prematüre bebeklerin henüz düzgün çalışamayan olgunlaşmamış organları olabilir. Bu beslenme, sindirim ve eliminasyonla ilgili sorunlara yol açabilir.
Genel olarak, miadında doğan bebeklerin hayatta kalma şansı daha yüksektir çünkü daha gelişmiştirler ve bağımsız olarak işlev görebilirler. Prematüre bebekler sağlık sorunlarına ve hatta ölüme yol açabilecek birçok zorlukla karşı karşıyadır. Ancak tıbbi bakımdaki gelişmeler sayesinde birçok prematüre bebek hayatta kalabiliyor ve gelişebiliyor.