Karl Landsteiner: Avusturyalı bir doktor ve immünolog olan Karl Landsteiner, kan grupları ve ABO kan grubu sistemi üzerine yaptığı çığır açıcı çalışmaları nedeniyle geniş çapta "kan naklinin babası" olarak tanınmaktadır. 1900-1901'de insan kanının, kırmızı kan hücrelerinde spesifik antijenlerin varlığına veya yokluğuna göre farklı gruplara ayrılabileceğini keşfetti. Bu keşif, bağışçılar ve alıcılar arasındaki uyumluluğu sağlayarak güvenli kan naklinin temelini attı.
Alexander S Wiener ve Philip Levine: Amerikalı bilim insanları Alexander S Wiener ve Philip Levine, kırmızı kan hücrelerinin yüzeyinde bulunan bir protein olan Rh faktörünü tanımlayarak kan bankacılığı alanına önemli bir katkı sağladılar. 1937'de Rh pozitif ve Rh negatif bireyler arasındaki uyumsuzluğun, özellikle hamile kadınlarda Rh uyumsuzluğu olarak bilinen, potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir duruma yol açabileceğini keşfettiler. Bu, Rh testinin geliştirilmesine ve yenidoğanın Rh ile ilişkili hemolitik hastalığının önlenmesine yol açtı.