Öncelikle, aksini yapmak etik değildir. Tüm doktorların ettiği Hipokrat Yemini, "hastaları din, ırk, milliyet, siyasi inanç, ekonomik durum veya sosyal konum ayrımı yapmaksızın, yeteneğim ve muhakeme yeteneğim dahilinde en iyi şekilde tedavi etmelerini" gerektirir. Bu, doktorların kişisel özellikleri ne olursa olsun tüm hastalara aynı düzeyde bakım sağlaması gerektiği anlamına gelir.
İkincisi, hastalara adil davranmak iyi tıbbi bakım için şarttır. Eğer doktorlar kişisel önyargılarının tedavi kararlarını etkilemesine izin verirlerse, hastalarının sağlığını tehlikeye atabilirler. Örneğin, belirli bir ırka veya cinsiyete karşı önyargılı olan bir doktorun, o gruptaki hastalara yanlış teşhis koyma veya kötü muamele yapma olasılığı daha yüksek olabilir.
Üçüncü olarak, hastalara adil davranmak, doktorlarla hastalar arasında güven oluşturmak açısından önemlidir. Hastalar, doktorları tarafından adil bir şekilde tedavi göreceklerini bildiklerinde, sağlıkları konusunda daha açık ve dürüst olurlar, bu da daha iyi teşhis ve tedaviye yol açabilir.
Son olarak hastalara adil davranmak kanundur. 1964 Sivil Haklar Yasası, sağlık hizmetleri de dahil olmak üzere federal olarak finanse edilen herhangi bir programda ayrımcılığı yasaklamaktadır. Bu, federal fon alan doktorların (Amerika Birleşik Devletleri'ndeki hemen hemen tüm doktorları içerir) kişisel özelliklerine bakılmaksızın tüm hastalara adil davranmaları gerektiği anlamına gelir.
Bu nedenlere ek olarak doktorların tüm hastalara adil davranması gerektiğinin bir takım pratik nedenleri de vardır. Örneğin hastalara adil davranılması, yanlış tedavi davalarının önlenmesine yardımcı olabilir ve aynı zamanda yeni hastaların çekilmesine ve başarılı bir muayenehane oluşturulmasına da yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, doktorların tüm hastalara adil ve önyargısız davranmasının birçok nedeni vardır. Aksini yapmak etik değildir, iyi tıbbi bakım için gereklidir, doktorlarla hastalar arasında güven oluşturmak için önemlidir, bu yasadır ve kesinlikle iyi bir iştir.