1. Aşırı kalabalık: 1800'lerin başında hastaneler genellikle aşırı kalabalıktı; hastalar genellikle yatakları paylaşıyor, hatta yerde uyuyorlardı. Bu aşırı kalabalıklaşma, sağlık tesislerinin eksikliği, tıbbi bakımın yüksek maliyeti ve Amerika Birleşik Devletleri'nin artan nüfusu gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanıyordu.
2. Temizlik: 1800'lerin başlarında hastaneler de oldukça sağlıksızdı. Akan su ya da elektrik yoktu ve hastalar sıklıkla düzenli olarak yıkanmıyor ya da üstleri değiştirilmiyordu. Bu sağlıksız ortam, tifo ve kolera gibi enfeksiyonların yayılmasına katkıda bulundu.
3. Tıbbi bakım: 1800'lü yılların başında hastanelerde sağlanan tıbbi bakım da oldukça sınırlıydı. Doktorların hastalığın nedenleri hakkında çok az bilgisi vardı ve çok az etkili tedavi mevcuttu. Bu tıbbi bilgi ve teknoloji eksikliği, hastanedeki hastalar arasında yüksek ölüm oranına yol açtı.
4. Hasta bakımı: Kötü koşullara rağmen, 1800'lerin başında hastanelerdeki hastalar bazı temel bakımları alıyordu. Onlara genellikle yiyecek ve barınak sağlandı ve bazen kan alma ve ameliyat gibi tıbbi tedaviler de uygulandı. Ancak bu tedaviler çoğu zaman etkisizdi ve hatta bazen hastaları daha da kötü hale getirebiliyordu.
5. Hemşireler: 1800'lü yılların başında hemşirelik bakımı, hastaların aile üyeleri veya arkadaşları gibi eğitimsiz gönüllüler tarafından sağlanıyordu. Bu gönüllüler genellikle tıbbi bakım konusunda bilgisizdi ve bazen hastalara doktorlardan daha fazla zarar verebiliyorlardı.
Genel olarak, 1800'lerin başında Amerika Birleşik Devletleri'ndeki hastanelerdeki sağlık hizmetleri çok zayıftı. Hastaneler aşırı kalabalıktı, sağlıksızdı ve etkili tıbbi bakımdan yoksundu. Bu durum hastanede yatan hastalar arasında yüksek ölüm oranına neden oldu. Ancak bu zorluklara rağmen hastaneler hastalara bazı temel bakım hizmetleri sağlıyordu ve çoğu zaman insanların tıbbi tedavi alabileceği tek yerdi.