Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre katarakt, geri dönüşümlü körlüğün önde gelen nedenidir ve küresel körlük vakalarının yaklaşık %51'ini oluşturur. Katarakta bağlı körlüğün çoğunluğu, etkili göz bakımı hizmetlerine erişimin sınırlı olması nedeniyle düşük ve orta gelirli ülkelerde meydana gelmektedir.
Katarakt oluşumu yaşlanma, genetik, beslenme yetersizlikleri, kronik hastalıklar (diyabet ve hipertansiyon gibi), sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi, ultraviyole radyasyona uzun süre maruz kalma ve bazı ilaçlar gibi çeşitli faktörlerden etkilenir.
Katarakt yaygınlığına rağmen cerrahi müdahaleyle etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Katarakt ameliyatı tıpta en başarılı ve en yaygın uygulanan ameliyatlardan biridir. Bulanıklaşmış doğal merceğin çıkarılmasını ve net görmeyi yeniden sağlamak için yapay göz içi merceği (GİL) ile değiştirilmesini içerir.
Geri dönüşü olmayan görme kaybını önlemek için kataraktın erken tespiti ve tedavisi çok önemlidir. Özellikle 50 yaş üstü veya risk faktörü taşıyan kişilerde düzenli göz muayenesi yapılması, kataraktın tedavisinin daha kolay olduğu erken evrelerinde tespit edilmesine yardımcı olabilir.