1. Genetik: Genetik faktörler alkol bağımlılığında önemli rol oynamaktadır. Çalışmalar, ailesinde AKB öyküsü olan bireylerin alkol sorunları geliştirme olasılıklarının daha yüksek olduğunu göstermiştir. Beynin alkole nasıl tepki verdiğini etkileyen, dopamin ve serotonin sinyallemesinde rol oynayan genler, bağımlılık riskine katkıda bulunabilir.
2. Beyin Kimyası: Alkol çeşitli nörotransmitterleri ve beyin devrelerini etkileyerek ruh hali, davranış ve bilişte değişikliklere yol açar. Kronik alkol kullanımı bu sistemlerin normal işleyişini bozar ve alkol bağımlılığının "normal" hissetmesine neden olur.
3. Psikolojik Faktörler: Bazı psikolojik özellikler ve koşullar alkol bağımlılığına karşı hassasiyeti artırabilir. Örneğin, anksiyete, depresyon veya travma geçmişi olan bireyler, alkolü kendi kendine ilaç tedavisi ve olumsuz duyguları hafifletmek için bir başa çıkma mekanizması olarak kullanabilirler.
4. Çevresel Faktörler: Sosyal ve çevresel faktörler alkol bağımlılığına katkıda bulunabilir. Bunlar arasında erken yaşta alkole maruz kalma, akran baskısı, stresli yaşam olayları, sosyal destek eksikliği ve alkole kolay erişim sayılabilir.
5. Takviye ve Ödül: Alkol tüketimi beynin ödül sistemini harekete geçirerek zevk ve pekiştirme duygularına yol açabilir. Zamanla tekrarlanan alkol kullanımı alışkanlığı pekiştirir ve kullanmaya devam etme olasılığını artırır.
Alkol bağımlılığının birçok faktörden etkilenen karmaşık bir hastalık olduğunu unutmamak önemlidir. Bağımlılık riski bireyler arasında farklılık gösterir ve alkol içen herkeste alkol kullanım bozukluğu gelişmez. Katkıda bulunan faktörleri anlamak, sorunun erkenden tanınmasına ve ele alınmasına ve uygun tedavi ve desteğin aranmasına yardımcı olabilir.