Hiçbir nörolojik yanıt gözlemlenmediğinde, bağlama ve gerçekleştirilen spesifik testlere bağlı olarak bunun çeşitli sonuçları olabilir:
1. Bilinç kaybı veya Ciddi Beyin Hasarı: Yoğun bakım ortamlarında nörolojik yanıt vermeyen bir hasta bilinçsiz olabilir veya daha yüksek beyin fonksiyonlarını ve iletişim yollarını etkileyen ciddi beyin yaralanmaları geçirmiş olabilir. Bu, göz açmayı, sözlü tepkileri ve uyaranlara verilen motor tepkileri değerlendiren Glasgow Koma Ölçeği (GCS) puanı kullanılarak değerlendirilebilir.
2. Uyarılmış Potansiyellerin Yokluğu: Elektrofizyolojide, uyarılmış potansiyellerin yokluğu, spesifik yanıtın üretilmesinde rol oynayan nöral yol boyunca hasar veya işlev bozukluğunun göstergesi olabilir. Örneğin, somatosensoriyel uyarılmış potansiyellerde (SEP'ler) nörolojik yanıtın olmaması, periferden beyne kadar olan duyu yollarını etkileyen bir lezyon veya yaralanmayı düşündürebilir.
3. Nöromüsküler Bozukluklar: Elektromiyografi (EMG) çalışmalarında ciddi nöromüsküler rahatsızlıklarda veya sinir sinyallerinin kaslara iletilmesini veya kaslardan iletilmesini etkileyen durumlarda herhangi bir nörolojik yanıt gözlenemeyebilir. Bu, nöromüsküler kavşak bozukluklarının veya periferik sinirlerdeki hasarın belirlenmesine yardımcı olabilir.
4. Beyin Ölümü: Bazı durumlarda, nörolojik yanıtların sürekli ve kalıcı olarak yokluğu, diğer klinik kriterlerle birlikte beyin ölümü tanısına yol açabilir. Bu tespit, tüm beyin aktivitelerinin geri döndürülemez şekilde durdurulmasını sağlamak için spesifik tıbbi değerlendirmeleri ve yasal hususları içerir.
5. Yanlış Negatifler: Nadir durumlarda, nörolojik yanıtın olmaması mutlaka beyin aktivitesinin tamamen yokluğuna işaret etmeyebilir ancak teknik sorunlardan veya kullanılan kayıt ekipmanı veya metodolojisindeki sınırlamalardan kaynaklanabilir.
Herhangi bir nörolojik yanıt tespit edilmediğinde, sağlık çalışanlarının daha ileri tanısal testler, nörolojik değerlendirmeler ve hasta takibi yoluyla altta yatan nedeni belirlemesi çok önemlidir. Nörolojik yanıtın olmamasının spesifik yorumu ve sonuçları hastanın durumuna, tıbbi geçmişine ve yapılan testlere bağlı olarak değişir ve dikkatli klinik değerlendirme ve uzmanlık gerektirir.