Aldatmacayla dolu bir dünyada,
Gerçeğin uçup gittiği ve batılın yediği yer,
Bir yalancının hikayesi, yanmış köz gibi,
Hak edilmiş şerefsizliğin küllerini bırakır.
Fırlayan gözler, kayan dil,
Bir yalan ağı onların zanaatını donatıyor.
Kurnaz sözler ve ustaca cevaplarla,
Gerçeği maskelemeye çalışıyorlar, gerçek yalan söylüyor.
Ah, yalancı canım, senin görünüşün uzun sürmeyecek,
Yanan pantolonlar için uygun bir geçmiş.
Alevler senin yalanının pelerinini tüketirken,
Közler parlıyor, gerçeği çağrıştırıyor.
Yalanların bacakları vardır, uzaklara koşarlar,
Ama gerçek, parlayan bir yıldız gibi galip geliyor.
Her dolaşmış iplik, her bükülmüş hikaye,
Işık altında asla galip gelmeyecek şekilde çözülecek.
Ödediğin bedel, lekelenmiş bir vicdan,
Kararmış bir ruh, sonsuza dek acı çekiyor.
Çünkü güven bir kez kaybedilirse geri kazanılması zordur.
Aldatılmış bir kalpte yaralar sızlar.
Bu yüzden dürüstlüğün yol gösterici zarafetiniz olmasına izin verin,
Her kelimede, her alanda.
Gerçeğin kucaklamasını ara, sarsılmaz ve saf,
Çünkü onun ışığında ruhunuz dayanacaktır.
Hilekarlık maskaralığının yolunu terk et,
Gerçeğin kucaklamasını seçin ve sözünüzün gerçekleşmesine izin verin.
Çünkü dürüst olmak gerekirse, özgürlüğün uçuşu yatıyor,
Huzurlu bir kalp, ışıl ışıl parlayan bir ruh.