1. Transvers Foramen:İlki (C1) dışındaki her servikal vertebranın her iki yanında transvers foramenler bulunur. Bu foramenler vertebral arter ve damarların yanı sıra sempatik sinirlerin geçişine izin vererek baş ve boyun bölgelerinin kanlanmasına ve innervasyonuna katkıda bulunur.
2. Omurga Gövdesi:Servikal omurların omur gövdeleri diğer omurga bölgelerine kıyasla tipik olarak küçük ve hafiftir. Bu, boyunda daha fazla esneklik ve hareket aralığı sağlamaya yönelik bir uyarlamadır.
3. Foramen Magnum:İlk servikal omur olan C1 (atlas), foramen magnum adı verilen geniş bir açıklığa sahiptir. Bu açıklık omuriliğin beyinden vertebral kanala geçişini sağlar.
4. C1 (Atlas) ve C2 (Eksen):Bu iki omurun özel yapıları ve işlevleri vardır. Atlasın (C1) omurga gövdesi yoktur ve bunun yerine halka benzeri bir yapıdan oluşur. Kafatasının oksipital kondilleri ile eklemlenerek başın sallanma hareketlerine izin verir. Eksen (C2), atlas ile eklemlenen ve başın dönüşü sırasında pivot benzeri bir hareketi kolaylaştıran, odontoid süreç veya dens adı verilen belirgin bir kemik çıkıntısına sahiptir.
5. Dikenli Prosesler:Omurganın arkasına doğru çıkıntı yapan spinöz prosesler, servikal bölgede tipik olarak ikiye bölünmüştür (bölünmüş). Bu bifid spinöz çıkıntılar, boyun kasları ve ligamanları için bağlantı noktaları görevi görerek servikal omurganın stabilitesine ve hareketine katkıda bulunur.
6. Faset Eklemler:Boyun omurları, bitişik omurlar arasında kayma hareketlerini sağlayan faset eklemlere sahiptir. Bu eklemler eğilme, bükülme ve dönme gibi aktiviteler sırasında boynun düzgün ve esnek hareket etmesini sağlar.
7. İntervertebral Diskler:İntervertebral diskler, omurlar arasında yer alan fibrokartilajinöz yapılardır. Servikal omurgada bu diskler şok emiliminde çok önemli bir rol oynar ve hareket sırasında omurlar üzerindeki stresi azaltır.
Servikal omurların ayırt edici özellikleri, başın desteklenmesi, geniş hareket aralığına olanak sağlanması ve hassas sinir yapılarının korunması dahil olmak üzere boynun benzersiz işlevlerini kolaylaştırır. Bu özellikleri anlamak, servikal omurganın biyomekaniğini ve klinik önemini anlamak için gereklidir.