1. Kanın Taşınması:Vücuttaki oksijeni giderilmiş kan, pulmoner arterler yoluyla akciğerlere taşınır. Pulmoner arterler kanı kalpten akciğerlere taşıyan kan damarlarıdır.
2. Gaz Değişimi:Akciğerler, verimli gaz değişimi için geniş bir yüzey alanı sağlayan, alveol adı verilen çok sayıda küçük hava kesecikleriyle doludur. Kan alveolleri çevreleyen kılcal damarlara ulaştığında dış solunum adı verilen bir süreç meydana gelir.
* Oksijen Emilimi:Hücresel solunumun atık ürünü olan karbondioksit (CO2), kılcal damarların içinde kandan alveollere yayılır. Aynı zamanda solunan havadaki oksijen (O2) alveollerden kana yayılır. Bu işlem kanı oksijenlendirir.
* Hemoglobin:Kırmızı kan hücrelerinde oksijen taşıyan protein olan Hemoglobin, oksijen moleküllerini alır ve oksijene doygun hale gelir. Oksijenli kan, çoğu hemoglobine bağlı olmak üzere toplam oksijen içeriğinin yaklaşık %98'ini taşır.
3. Kalbe Dönüş:Alveollerin çevresindeki kılcal damarlardaki kan oksijenlendikten sonra pulmoner venüller adı verilen küçük damarlara akar. Bu venüller, taze oksijenli kanı kalbe geri taşıyan pulmoner damarları oluşturmak üzere birleşir.
4. Devrenin Tamamlanması:Oksijenli kan kalbe, özellikle de sol kulakçığa dönerek pulmoner dolaşımı tamamlar. Sol atriyumdan sol ventriküle akar ve sistol (kasılma) sırasında aort yoluyla kalpten dışarı pompalanarak vücuttaki tüm doku ve organlara oksijenli kan sağlayarak sistemik dolaşımı tamamlar.
Özetle, kan akciğerlerde oksijenlenir, gaz değişimi adı verilen bir süreçte karbondioksit açığa çıkar ve oksijen emilir. Oksijenli kan daha sonra pulmoner damarlar aracılığıyla tüm vücuda dağıtılmak üzere kalbe geri taşınır.