Bazı ülkeler araç kullanırken alkol tüketimine karşı sıfır tolerans politikasını benimsemiştir. Bu, sürücünün kan dolaşımında tespit edilebilir miktardaki alkolün yasa dışı sayılacağı anlamına gelir. Sıfır tolerans yasaları, özellikle acemi veya genç sürücüler arasında, alkollü araç kullanmayı ve araba kullanmayı tamamen caydırmak için sıklıkla uygulanmaktadır.
Diğer yargı bölgeleri yasal eşik olarak sıfırın üzerinde belirli bir BAC sınırı belirlemiştir. Bu limitler, genellikle %0,02 ile %0,10 arasında değişir. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri'nde çoğu sürücü için yasal BAC sınırı genellikle %0,08 olarak belirlenmiştir.
Politika yapıcılar, BAC limitlerini belirlerken, BAC seviyeleri ile çarpışma riski arasındaki ilişki, uygulama tedbirlerinin etkinliği ve bireyler ve toplum için potansiyel sonuçlar gibi faktörleri göz önünde bulundurur. Araştırmalar, düşük düzeydeki alkolün bile sürüş yeteneğini bozabileceğini, algıyı, muhakemeyi, tepki süresini ve koordinasyonu etkileyebileceğini göstermiştir.
Daha düşük bir BAC sınırı belirlemek, yolda alkolle bağlantılı kazaların ve ölümlerin sayısını azaltabilir. Ancak karayolu güvenliğini teşvik etmek ile kanunun pratik ve adil bir şekilde uygulanmasını sağlamak arasında bir denge kurmak önemlidir. Optimum BAC limiti belirlenirken uygulama zorlukları, kişisel özgürlük üzerindeki potansiyel etkiler ve alternatif ulaşım seçeneklerinin mevcudiyeti gibi faktörler dikkate alınır.
Yasal BAC limitinin araç kullanırken alkol tüketimi için "güvenli" bir seviye olmadığını unutmamak önemlidir. Herhangi bir miktarda alkol, sürüş becerilerine zarar verebilir ve araç kullanırken alkol tüketiminden tamamen kaçınmak her zaman en güvenli yoldur.
Yasal BAC sınırları, araştırmalar, kamuoyu farkındalığı ve alkollüyken araç kullanmaya yönelik toplumsal tutumlar geliştikçe devam eden tartışmalara ve revizyonlara tabidir. Amaç, bireysel hakları ve uygulamanın uygulanabilirliğini göz önünde bulundurarak karayolu güvenliğini en üst düzeye çıkaran en etkili yaklaşımı bulmaktır.