1.Hava kirliliği: Ormansızlaşma, endüstriyel faaliyetler ve fosil yakıtların yakılması, zararlı kirleticilerin havaya salınmasına neden olarak astım, bronşit ve akciğer kanseri gibi solunum yolu hastalıklarına yol açar. Kötü hava kalitesi aynı zamanda kalp-damar hastalıkları ve felç riskini de artırabilir.
2.Su kirliliği: Endüstriyel atıklar, tarımsal akıntılar ve kanalizasyon kirliliği su kütlelerini kirletebilir, bu da onları içme, yüzme ve balıkçılık için güvensiz hale getirebilir. Su kirliliği ishal, kolera, tifo ve giardiasis gibi su kaynaklı hastalıklara neden olabilir.
3.Biyoçeşitliliğin kaybı :Doğal yaşam alanlarının tahrip edilmesi biyolojik çeşitliliğin azalmasına neden olur, bu da ekosistemleri bozabilir ve gıda ve tıbbi kaynakların bulunabilirliğini etkileyebilir. Örneğin tozlayıcıların kaybı mahsul verimini azaltabilir ve gıda güvenliğini etkileyebilir.
4.İklim değişikliği :Ormanların, sulak alanların ve diğer doğal karbon yutaklarının yok edilmesi, sera gazı emisyonlarını artırarak iklim değişikliğine katkıda bulunuyor. İklim değişikliği, aşırı hava olayları, ısıya bağlı hastalıklar, vektör kaynaklı hastalıkların bulaşmasındaki değişiklikler ve zihinsel sağlık etkileri dahil olmak üzere çeşitli yollarla insan sağlığını etkilemektedir.
5.Akıl sağlığı :Doğayla bağlantının ruh sağlığı ve refahı üzerinde olumlu etkileri olduğu gösterilmiştir. Doğal alanlara erişimin kaybı ve çevresel bozulmaya maruz kalmak strese, kaygıya ve depresyona katkıda bulunabilir.
6.Gıda güvensizliği :Ormansızlaşma ve tarım arazilerinin bozulması, gıda üretimini azaltabilir ve gıda güvensizliğine katkıda bulunabilir. Bu, özellikle savunmasız popülasyonlarda yetersiz beslenmeye ve büyümenin yavaşlamasına yol açabilir.
7.Artan güvenlik açığı: Doğal kaynakların yok edilmesi, doğal afetlerin etkilerini artırarak toplulukları daha savunmasız hale getirebilir. Örneğin, sulak alanlar ve mangrov ormanları fırtınalara ve sellere karşı doğal tamponlar sağlar ancak bunların yok edilmesi, yükselen deniz seviyeleriyle ilişkili riskleri artırabilir.
Doğal kaynak tahribatının etkileri çok yönlü ve birbiriyle bağlantılı olup, insan sağlığını ve refahını önemli ölçüde etkilemektedir. Doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir şekilde yönetilmesi, sağlığın geliştirilmesi ve çevresel bozulmadan kaynaklanan çeşitli sağlık risklerinin önlenmesi açısından önemlidir.