1. Oksijen Eksikliği: Kapalı alanlarda genellikle sınırlı havalandırma bulunur ve bu da oksijen seviyelerinin düşmesine neden olabilir. Oksijen seviyeleri %19,5'in altına düştüğünde baş dönmesine, mide bulantısına, muhakeme yeteneğinin bozulmasına ve sonunda bilinç kaybına ve ölüme neden olabilir.
2. Zehirli Ortamlar: Kapalı alanlar, karbon monoksit, hidrojen sülfür veya uçucu organik bileşikler (VOC'ler) gibi tehlikeli gazlar veya buharlar içerebilir. Bu gazlar depolanan kimyasallardan, sızıntı yapan borulardan veya ayrışma gibi doğal süreçlerden yayılabilir. Bu gazların solunması zehirlenme, boğulma ve hatta ölüm gibi ciddi sağlık etkilerine neden olabilir.
3. Yangın ve Patlama Tehlikeleri: Kapalı alanlar yanıcı gazlar, buharlar veya tozları birikerek yüksek yangın ve patlama riski oluşturabilir. Ateşleme kaynakları arasında elektrik kıvılcımları, açık alevler veya sıcak yüzeyler bulunabilir. Kapalı alanlardaki yangınlar ve patlamalar ciddi yanıklara, yapısal hasarlara ve ölümlere neden olabilir.