1. Doku Uyumluluğu :Mükemmel uyumlu omurgaya sahip uygun bir donör bulmak son derece zor olacaktır. Titiz bir eşleştirmeyle bile alıcının bağışıklık sistemi nakledilen omurgayı reddedebilir ve bu da komplikasyonlara yol açabilir.
2. Omuriliğin Karmaşıklığı :Omurilik, hassas sinir dokusu, kan damarları ve karmaşık sinir bağlantılarından oluşan karmaşık bir yapıdır. Omuriliğin nakli ve tam işlevselliğinin geri kazanılması, çeşitli teknik ve biyolojik engellerin aşılmasını gerektirecektir.
3. Rejeneratif Tedavilerin Yokluğu :Vücuttaki diğer doku veya organlardan farklı olarak, omurilik de dahil olmak üzere merkezi sinir sisteminin yenilenme kapasitesi sınırlıdır. Başarılı bir nakilde bile, nakledilen omuriliğin uzun süreli hayatta kalmasını ve işlevselliğini sağlamak önemli bir zorluk olmaya devam etmektedir.
4. Etik Kaygılar :Donör organlarının azlığı, omurga nakillerinin deneysel ve kanıtlanmamış doğasıyla birleştiğinde, organ tahsisi ve savunmasız bireylerin potansiyel istismarı konusunda etik kaygılara yol açmaktadır.
Omurilik yaralanmaları ve rejenerasyon için potansiyel tedavileri keşfetmeye yönelik araştırmalar devam ederken, geleneksel organ nakli anlamında omurga nakli kavramı şu anda insanlar için geçerli veya mevcut bir prosedür değildir.