2. Hipogliseminin önlenmesi: Ameliyat sırasında hastalara sıklıkla anestezi ve ağrı kesici ilaçlar verilir; bu ilaçlar kan şekeri düzeylerini etkileyebilir, bu da kan şekerinde geçici bir düşüşe (hipoglisemi) yol açar. Ameliyattan hemen sonra glikoz verilmesi, normal glikoz seviyelerini koruyarak bunun önlenmesine yardımcı olur.
3. Hayati organ fonksiyonunun desteklenmesi: Glikoz beyin, kalp ve kaslar da dahil olmak üzere çeşitli organların düzgün çalışması için gereklidir. Ameliyattan sonra bu organların optimal fonksiyonlarını sürdürebilmeleri için sürekli bir glikoz kaynağına ihtiyaçları vardır.
4. Yara iyileşmesini teşvik etmek: Glikoz vücudun yara iyileşme sürecinde çok önemli bir rol oynar. Doku onarımı ve kollajen sentezinde görev alan hücrelere enerji sağlayarak daha hızlı ve daha etkili iyileşmeyi destekler.
5. Stres tepkisini ele alma: Ameliyat vücudun stres tepkisini tetikler, bu da kortizol düzeylerini yükseltebilir ve glikoz üretimini arttırabilir. Glikoz sağlamak bu stres tepkisini yönetmeye yardımcı olur ve vücudun cerrahi stresle başa çıkmak için yeterli enerjiye sahip olmasını sağlar.
6. Bağışıklık fonksiyonunun desteklenmesi: Glikoz, ameliyat sonrası iyileşme döneminde çok önemli olan bağışıklık sisteminin düzgün çalışması için hayati öneme sahiptir. Bağışıklık hücresi aktivitesini destekler ve enfeksiyona karşı korunmaya yardımcı olur.
7. Kan şekeri seviyelerinin izlenmesi: Glikoz verilmesi, sağlık profesyonellerinin, özellikle diyabetli veya diyabet geliştirme riski taşıyan bireylerde, hastanın kan şekeri düzeylerini yakından izlemesine olanak tanır.