1. Akustik Bağlantı: Ultrason dalgalarının ultrason dönüştürücüsünden hastanın vücuduna ve sırtına gitmesi için bir ortama ihtiyaç vardır. Dönüştürücü ile cilt arasındaki hava cepleri, ses dalgalarının geçişini engelleyebilecek boşluklar oluşturarak görüntü kalitesinin düşmesine neden olur. Ultrason jeli, dönüştürücü ile cilt arasında pürüzsüz bir arayüz sağlayarak bu hava ceplerini ortadan kaldırır ve ses dalgalarının verimli bir şekilde iletilmesine olanak tanır.
2. Empedans Eşleştirme: Akustik empedans, bir malzemenin ses dalgalarının geçişine karşı sunduğu direncin bir ölçüsüdür. İnsan vücudu ve ultrason dönüştürücüleri farklı akustik empedanslara sahiptir; bu, ses dalgalarının arayüzde yansımasına ve dağılmasına neden olarak görüntülerin bozulmasına neden olabilir. Ultrason jeli, insan dokusununkine benzer bir akustik empedansa sahiptir, empedans uyumsuzluğunu en aza indirir ve ses dalgalarının doğru iletimini sağlar.
3. Sinyal Geliştirme: Ultrason jeli, ses dalgalarının yansımasını ve iletimini artırarak ultrason görüntülerinin kalitesini artırır. Dönüştürücünün aldığı yankı sayısını artırarak ses dalgalarını dağıtan parçacıklar içerir. Bu artan yankılar, iç yapıların daha net ve daha ayrıntılı görselleştirilmesine olanak tanır.
4. Soğutma Etkisi: Ultrason muayenesi sırasında dönüştürücü ısı üretir. Ultrason jelinin uygulanması bu ısının dağıtılmasına yardımcı olarak hastanın rahatsızlığını önler ve dönüştürücünün uzun ömürlü olmasını sağlar.
Ultrason jeli, alerjik reaksiyon veya bakteriyel kontaminasyon riskini en aza indirmek için genellikle su bazlı, hipoalerjenik ve bakteriyostatiktir. İlgilenilen bölgeye doğrudan hastanın cildine sürülür ve muayene sonrasında silinir.