Sanatın Geçici Doğası :Christo ve Jeanne-Claude'un sarılmış nesneleri genellikle sınırlı bir süre boyunca var olacak şekilde tasarlanmış geçici kurulumlardı. Bu geçici nitelik, sanatın da hayatın kendisi gibi geçici ve kalıcı olması gerektiğine olan inançlarını yansıtıyordu.
Zorlayıcı Gelenekler :Büyük ölçekli ambalajlama projeleri, geleneksel sanat ve kamusal alan kavramlarına meydan okuyordu. İkonik simge yapıları ve gündelik nesneleri bir araya getirerek sanatsal pratiğin sınırlarını zorladılar ve geleneksel sanat dünyasının ötesinde daha geniş bir izleyici kitlesiyle etkileşime geçtiler.
Sosyal ve Çevresel Yorumlar :Christo ve Jeanne-Claude'un projeleri bazen sosyal veya çevresel mesajlar taşıyordu. Örneğin, Paris'te Pont-Neuf'ün sarılması (1985) kültürel mirasın korunmasının önemini vurgularken, İsviçre'de ağaçların sarılması (1998) ekolojik koruma konusunda farkındalığı artırmıştır.
Halkla Diyalog Oluşturma :Christo ve Jeanne-Claude'un projeleri genellikle katılımcıydı ve yerel topluluklar, politikacılar ve sanat kurumları dahil olmak üzere çeşitli paydaşların işbirliğini gerektiriyordu. Bu işbirlikçi süreç, sanatçılar ve toplum arasındaki diyaloğu teşvik ederek, çalışmaları etrafında kamusal tartışma ve tartışmalara yol açtı.
Genel olarak, Christo ve Jeanne-Claude'un nesneleri sarma pratiği, geleneksel sanatsal normlara meydan okumayı, halkın yeni yollarla ilgisini çekmeyi ve etrafımızdaki dünyaya dair derinlemesine düşünmeyi, konuşmayı ve daha derin bir takdiri ateşleyen geçici sanat eserleri yaratmayı amaçlıyordu.