1. Kutupluluk: Hem alkol hem de su polar moleküllerdir, yani hem pozitif hem de negatif yüklere sahiptirler. Bu polarite, birbirleriyle hidrojen bağları oluşturmalarına olanak tanır ve bu da karışabilirliklerine katkıda bulunur.
2. Yüksek yüzey gerilimi: Hem alkol hem de su, molekülleri arasındaki güçlü hidrojen bağlarından dolayı yüksek yüzey gerilimine sahiptir. Bu özellik onların parçalanmaya karşı dirençli damlacıklar oluşturmasına olanak tanır.
3. Yüksek kaynama noktaları: Alkol ve suyun kaynama noktaları, benzer molekül ağırlığına sahip diğer sıvılarla karşılaştırıldığında nispeten yüksektir. Bu aynı zamanda molekülleri arasındaki güçlü hidrojen bağlarından kaynaklanmaktadır; bu bağların parçalanması için çok fazla enerji gerekir.
4. Çözücüler: Hem alkol hem de su, iyonik bileşikler ve polar moleküller dahil birçok madde için iyi çözücülerdir. Bunun nedeni, çözünmüş maddelerle hidrojen bağları oluşturabilmeleridir, bu da moleküler yapılarının parçalanmasına ve çözünmelerine yardımcı olur.
5. Karışabilirlik: Alkol ve su birbirleriyle tamamen karışabilir, yani homojen bir çözelti oluşturacak şekilde her oranda karışabilirler. Bunun nedeni benzer polariteleri ve birbirleriyle hidrojen bağları oluşturma yetenekleridir.